hacı halit erkut lisesi
  ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEDE İZCİLİK
 
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEDE İZCİLİK Atatürkçülük demek çağdaşlık demek, ilericilik demek, laik demektir. Atatürkçülük demek, doğruluk demek, dürüstlük demek, düzen demektir.Atatürkçülük demek, düne değil, hatta bugüne değil, yarınlara bakar, ona göre kendimizi ve toplumumuzu hazırlamak demektir. Atatürkçülük demek, bugün dünden daha çok aradığımız O eşsiz insanın, O dünyanın gelmiş geçmiş en büyük devlet adamının, O eşsiz askeri dehanın daima yolundan, izinden gitmek demektir. Atatürkçülük demek, O'nun ilke ve inkılâplarına, bütün gücümüzle, sahip çıkmak demektir. O'nun dünya görüşünü benimsemek demektir. Atatürkçülük demek, bilim, mantık ve akıl, modern düşüncelerle dolu Türk gençliğinin yetişmesi demektir. Atatürk bilim ve tekniğin ilerleme, gelişmeleri yürütme, vatanını seven ona gönül veren bir gençliğin yetiştirilmesini istemektedir. Kaybetmeyen, parçalamayan, başka ideallere asla saplanmamış, bunlara asla iltifat etmeyen bir gençliğin, Türk gençliğinin yetişmesi ve var olması için elinden geleni yapmıştır. Çağdaş ve ileri milletlerin seviyesine çıkacak bir gençlik istemektedir, Atatürkçülük. Atatürk, Nezaketi Osmanlı Harbiye Genç Dernekleri Müfettişi İken: Son zamanlarda Avrupa'da genç neslin fikri ve bedeni eğitimlerini geliştirmek amacı ile kurulan derneklerde izciliğe çok fazla önem verilmektedir. Bu amaçla resmi makamlar oluşturularak bu kurumların her türlü siyasi etkinliklerden uzak tutulması sağlanarak ilmi bir çalışma yapmalarına özen gösterilmektedir.” Raporu zamanın Osmanlı idaresine ulaştırılarak resmi ağızdan ilk işaret vermektedir. İzciliğin gerekliliğini ise: “Yurt savunması bakımından bu derece önemli olan izcilik, ferdi ve milli eğitim bakımından da o oranda önemlidir. Bütün devletlerde izcilik teşkilatları adeta yarışırcasına yayılmakta, genişlemekte ve mensuplarını fikren, ahlaken, ilmen ve bedenen yetiştirmektedir.” sözleri ile ifade etmiştir. İZCİLİK VE GENÇLİK KONUSUNA GİRİŞ Eğitim bir bütündür. İhtiyaç ve ilgiler tamamen eğitim sistemimizden gelmektedir. Çocuk, aile, Okul ve çevre ilişkisi içinde sosyal yapı ağı içinde yetişir. İlgi ve ihtiyaçların neler olduğu bilinmelidir ki tedbirler alınabilsin, yaklaşımlar belirlensin. Başka bir yönüyle çocuk maceracı bir duyguya sahiptir. Bu duyguları gezi, hafta sonu kampı gibi açık hava etkinlikleriyle yaşatarak yok etme, ona bilgi ve beceri kazandırmak gerekir. Çocuklar Şunları Arzuluyor Özgürlük istiyor. Mutluluk arıyor. Serbest zamanın çok iyi değerlendirilmesini istiyor. Macera, heyecan ve deşarj olma ihtiyacı duyuyor. Değişiklik, hareketlilik, anlaşılma, değer (takdir görme), rehberlik, mesleğe yönelme, cinsel eğitim, giyinme, süslenme, modayı izleme, eşitlik, bir teşkilata üye olma, daha da önemlisi ekonomik ihtiyaçlarının giderilmesini istiyor. Bu duruma göre, çocukların istekleri doğrultusunda oymakta ölçüler neler olacaktır? İşte biz izcilik çalışmalarında, bunlara ne kadar yer verirsek o kadar başarı sağlıyoruz, demektir. Konumuz Şu Özellikleri Kapsıyor: 1- İzcilik çağındaki çocuğu tanıma, ihtiyaç ve ilgilerini öğrenme. 2- Anılan ihtiyaçların ve ilgilerin eğitim sistemi ve sosyal yapıdan kaynaklandığını. 3- İhtiyaç ve ilgilere, hangi yollarla cevap verileceğini. 4- Çocukların kişiliklerinin geliştirilmesinde kullanılacak programlar evrensel olmalıdır. Atatürk Gençliğe Neden Önem Vermiştir? Atatürkçülükte, gençlik, gençliğin yetiştirilmesi, devletin geleceğinin güvence altına alınması ve DİNAMİK İDEAL'ın gerçekleştirilmesi yönlerinden önemli bir yer tutar. Zira ahlaklı, kültürlü, memleket sorunlarıyla ilgili, milli karakteri temsil eden çalışkan ve vatansever bir gençlik Atatürk'ün ideali olmuştur. O, “Milletin bağrından temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkada kalmayacak” derken işte bu gençliği kastetmektedir. Dinamik İdeal Genel olarak Türk Milleti'nin “En medeni ve refah seviyesi yüksek bir millet olarak varlığını yükseltmektir”. Dinamik ideal, devlet hayatının, fikir hayatının ve ekonomik hayatın uyumlu olarak çalışmasını sağlayacak dinamik amaçları kapsar. Bu amaçlar, üç bölümde toplanır. Bunlar; milli birlik, milli amaçlar ile duyguları güçlendiren amaçlar ile temel maddi amaçlar, kişi ile ilgili amaçlar ve milli kültür ile ilgili amaçlardır. Kişi ile İlgili Amaçlar a- İnsanca yaşamak. b- Ellerinde örnekleriyle tarımın, ticaretin, sanatın, çalışma hayatının temsilcisi olmak. c- Kültürlü insan olmak. Milli Kültürümüze İlişkin Amaçlar a- Yüksek ve inkılapçı bir seviyeye ulaştırmak. b- Çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak. Gençliğin Atatürkçü Düşünce Doğrultusunda Yetiştirilmesi Günümüzde toplumlar, çeşitli unsurları istismar edilmek suretiyle parçalanmak istenmektedir. Coğrafi konumu itibariyle dünyanın en önemli stratejik bölgelerinden biri olan Türkiye, bu özelliği nedeniyle yüzyıllardır çeşitli güçlerin, gizli veya açık saldırılarına hedef olmuştur. Bu faaliyetler hala devam etmekte olup iç ve dış düşmanlarla güzel ülkemiz parçalanmak istenmektedir. Bu nedenle tüm bu yıkıcı faaliyetlere karşı memleketimizin ve milletimizin temeli olan Atatürk İlkeleri ve İnkılapları geleceğimizin teminatı olan çocuk ve gençlere çok iyi anlatılmalı, benimsetilmelidir. Çünkü, milletimizin geleceği ve mutluluğu ancak Atatürk'ün gösterdiği yolla mümkündür. ATATÜRK, CUMHURİYET ve DEMOKRASİ İzciler izci olurken "Vatanıma karşı görevlerimi en iyi şekilde yapacağıma and içerim" diyerek söz verirler. Türkiye cumhuriyetinin kurucusu büyük önderimiz Atatürk Türkiye Cumhuriyetini siz gençlere yani siz izcilere bırakmıştır. Türkiye izcileri Büyük Atatürk'ün emanetini sonsuza kadar koruyacaklardır. Atatürk, izcilik konusu üzerinde de büyük önemle durmuş ve Türk izciliğine de, okullar içi izcilik faaliyetleriyle olumlu bir yön vermişti. Daha miralaylığı sırasında resmi görevi itibariyle başlayan bu ilgi ömür boyu sürmüş ve hiçbir zaman eksilmemişti. Yurtta izciliğin amaçlarının gerçekleştirilmesini yeterli bulmayan Harbiye Nezareti 15 Haziran 1914 tarihinde “Genç Osmanlı Cemiyetleri” adı altında bir teşkilat meydana getirmiştir. Bu örgütün Genel Müfettişliği görevine de Mustafa Kemal atanmıştı. İşte Atatürk, Gençlik Cemiyetleri Umumi müfettişi olarak çalışmış olmasının verdiği yakınlıkla izci meselesi üzerinde önemle durmuş; izcileri Cumhuriyetin yarınlarının bekçileri olarak görüp kabul etmiş, disiplinli bir biçimde yetiştirilen izcilerden yurt savunması yönünden de büyük yararlar sağlanabileceğine inanmıştı. Atatürk'ün Gençlik Cumhuriyetleri Umumi Müfettişi olarak, “Makam-ı Celiliye” hitaben “Mahrem” kaydıyla kaleme aldığı rapor, O'nun izcilik hakkındaki görüş ve düşüncelerini anlama bakımından önem ve değer taşımaktadır. Rapor şöyledir: “Son zamanlarda Avrupa'da yeni neslin fikri ve bedeni eğitimi maksadıyla ihdas edilen genç derneklerine ve izciliğe fevkalade emek vererek azami fedakarlıkta bulunulmuş, maddi, manevi her türlü yardım yapılmıştır. Harpten önce kara ordusu bulunmayan bazı devletler ancak bu sayede ve az zaman içerisinde büyük bir orduya malik oldukları gibi bugünün ordusunu dağıtmak gereğinde olan Almanya ileride mevcudiyetini ve hayatiyetini muhafaza edebilmek için terhis ettiği subayları istihdama devamla 1908'de ihdas edilen Almanya Gençlik Teşkilatı'na muhteşem ordusu derecesinde ihtimam göstermeye önem vermektedir. Yurt savunması bakımından bu derece ehemmiyeti haiz olan izcilik, ferdi ve milli eğitim bakımından da son derece önemlidir. Bütün hükümetlerce izcilik teşkilatı birbiriyle adeta yarışırcasına yayılmakta ve mensupları fikren, ahlâken, ilmen ve bedenen yetiştirmektedir. İzcileri himaye ve teftiş için izci ve keşşaf cemiyetleri, genç dernekleri kurulmakta, resmi makamlar ihdas edilerek, bütün bu teşekküllerin her türlü siyasi ihtirastan ve parti münakaşalarından tamamen münezzeh kalmalarına münhasıran ilmi bir sahada çalışmalarına bilhassa itina gösterilmektedir. Hükümet idaresinin yeniden teşkilini kararlaştırdığı şu günlerde genç dernekleri teşkilatının kurulmasına, yayılmasına ve bu konunun yüksek makamlarca ele alınmasına mutlak bir zaruret vardır. Binaenaleyh: 1. Orduyu ıstırabında bulunan yeni hükümet 12 yaşından itibaren gençleri vatani ve milli bir gaye ile terbiye ile, yaşları mütenasip, fennî ve yeknesak bir surette yetiştirmek mecburiyetindedir. Bu bakımdan milletin en aydınlarını teşkil eden subaylardan okullarda ve genellikle dernekler teşkilâtında öğretmen ve rehber sıfatıyla tercihen kullanılması lazımdır. Bu suretle subaylarımız hükümete malî bir yük teşkil etmeyecekleri gibi en yararlı bir vazife ile görevlendirilmiş olacaklardır. 2. Genç dernekleri Teşkilâtı’nı verimli esaslara istinat ettirmek için Millî Savunma, Millî Eğitim ve Evkaf Bakanlıkları ile mahalli belediyeler ve teşkili düşünülen Cemaat-ı İslami’yenin müştereken yardımı sağlanmalıdır. 3. Genç Dernekleri Umumî Müfettişliğine bağlı olmak üzere bölgelere göre dernekler müfettişlikleri ihdas edilmelidir. 4. Okullarımızda meslekî ve bedenî eğitim konusunda esaslı bir program ve faaliyet yoktur. Kulüplerde gençler basit oyunlar ve fikirleri zedeleyen politikayla meşgul oluyorlar. Gençliğin gelişmesine yarlı başak bir cemiyet hemen hemen yok gibidir. Bu gibi kulüp ve cemiyetlerde sağlığı koruma, iyi geçinme, fikri eğitim, anatomi, fizyolojiye ait umumi derslerin konusu dahi yer almıyor. Sözü edilen kulüp başkanlarını siyasetin dışında kalmaları, aydın ve gerektiğinde beden eğitimi öğretmenliği yapmaya dahi muktedir kişiler olmaları, kulüplere yaşça küçük olanların kabul edilmemeleri ve okul öğrencilerine kulüplerin kapalı olması şarttır. 5. Son zamanlarda Milli Eğitim okullarında sınırlandıran beden eğitimi ders saatleri arttırılarak, genç dernekleriyle alakalı görev ve kuruluşlar devam ettirilmeli ve köylere kadar esaslı bir şekilde yayılmaları sağlanmalıdır. 6. Spor kulüplerin ıslahı ile müdavimlerine Gençlik Dernekleri Teşkilatı ile de münasebet tesis etmeleri kabul ettirilmelidir. 7. Gerek okullarda, gerek spor kulüplerinde ve cemiyetlerde genç dernekleri kıyafetlerinin kabulü, sağlığı koruma, sosyal eğitim, fizyoloji ve anatomi derslerinin öğretimi ve umum için gece derslerinin ihdası temin edilmelidir. 8. Az da olsa bütçenin müsaadesi nispetinde ödenek sağlanmalıdır. 9. Bütün Genç Derneklerinin teşkilatına girecek olan fakir çocuklarına memleketin sanatı ile mütenasip iş bulup sanatkar olarak yetiştirilmek suretiyle kişisel çalışmalarına dayanan geçimlerini sağlamaları öngörülmektedir. 10. Terbiyevi ve içtimai Genç Dernekleri mecmuasının eskiden olduğu gibi yayına devam etmelidir. 11. Vaktiyle Astsubay okullarının 13-14 yaşındaki öğrencinin bile çantasız ve silahsız talim ve terbiyeyi ifaya muktedir olduğunu tecrübe edilmesini istemiştim. Bu talebim isaf edilmiştir. 12. İzci, Keşşaf veya Spor Kulübü adı altında vücuda getirilecek bütün teşkilat genç dernekleri meyanında addedilerek Dernekler Genel Müfettişliğine bağlı olmalıdır. Ordunun tahdidi mecburiyetinin yukarıdaki maruzatım ile kısmen olsun telafi edilebileceğine halisane inanmadığımı yüce makamlarına arz ederim.” Atatürk, mutlu yarınlar için sevgi ve güven duyduğu Türk izcilerini resmi bayramlardaki geçit törenlerinde görmeyi özellikle arzulamış, bunun sonucu olarak da Atatürk devrinde yurdun dört yanından gelen izci oymaklarının Ankara'da Atatürk'ün önünde yapılan Cumhuriyet Bayramı geçit törenlerine katılmaları bir gelenek halini almıştır. Atatürk ayrıca Türk izcilerinin kıyafetleri ve yetiştirilmeleri konularında verdiği direktiflerle de izciliğin olumlu yönde çevrilmesinde önemli rol oynamıştır. Türk izciliği, Atatürk'ün emir ve direktifleriyle vücut bulan bir örgüt olarak doğdu, faaliyet gösterdi. Atatürk'ün ilgi ve güvenini kazanmakla da ebedi bir gurur ve şerefe mahzar oldu. “Keşşaflık” Atatürk ile “izcilik” şekline dönüştü. İlk Resmi Tören 23 Nisan 1922 Ankara Türkiye Büyük millet Meclisi'nin açılış töreninde İzci elbisesi ile Ümidi Teceddüt Erkek Mektebi ile Menbaı Füzuyat Mektepleri katılmışlar ve Atatürk'ün övgülerine mahzar olmuşlardır. 20 Mart 1923 Adana Adana izcilerinin yemin törenine katılan Gazi Mustafa Kemal Paşa “duygularınıza tercüman olan arkadaşlarınızı dinledim. Çok memnun oldum. Maddeten ve manen kuvvetli olmak için çalışınız, çok çalışınız. Çalışmalarınızın meyvesi tüm memleket çocukları için örnek olsun. Ana ve babalarınız, saygı değer Milletimiz, sizler sayesinde, güven içerisinde yaşasınlar. Geleceğin sizlerden beklediği budur. Bunu sağlayacağınıza ve buna layık olacağınıza güvenim vardır. Bunu memnunlukla tekrar ederim. 13 Temmuz 1923 Kurtarılan yurtları görmek için Batı Anadolu ve İstanbul'a gidecek olan Ankara İzcileri, Türkiye İzcilerinin başı olan paşa Hazretlerini ziyaret ederek kendisine veda ettiler. 36 izci trampet eşliğinde ve öğretmenlerinin nezaretinde Çankaya Köşkü'nün bahçesinde yerlerini alarak Gazi Paşa'yı selamladılar. Türkiye İzcilerinin başı gazi Paşa, bahçeye çıkarak kendileri ile görüştü ve nerelere gideceklerini sordu. İzciler: “Kurtardığınız yurtları gezeceğiz, zulme uğrayanların dertlerini, yaşadıklarını öğreneceğiz, düşmanın açtığı yaraları göreceğiz, cevabını verdiler.” Gazi Paşa, izcilere hitaben bir konuşma yaparak onlara bir ay süren yolculuklarında başarılar diledi. 11 Ağustos 1923 İstanbul'dan Ankara'ya gelen izciler T.B.M.M. önünde bir resmi geçit yaparak Gazi Paşa'nın teftişinden geçtiler. Dört gündür Ankara'da bulunan İstanbul İzcileri Türk Ocağı salonunda bir müsamere verdiler. Müsamereye Gazi Paşa, Bakanlar, Kazım Karabekir Paşa ve Milletvekilleri izlediler. Eylül 1924 Gazi Hazretleri, Bursa'da iken, İstanbul Erkek Lisesi Sakarya İzcilerinin verdiği müsamereyi şereflendirerek oymağa bağışta bulundu. İzci Lideri Samih Nafiz'in (Tansu) anlatışına göre: “İlk kurulan oymağımız 22 izciden oluşmakta idi ve adını büyük zaferin ismini ölümsüzleştirmek amacı ile Sakarya olarak tespit etmiştik. 1924 yılında Dumlupınar'da Meçhul Asker abidesinin temel atma törenine katılacak 200 İstanbul izcisinin içinde 30 kişilik bir kontenjan ayrılmasına rağmen tren vagonlarında yer bulamadığımız için Haydarpaşa Garından geri dönmeyi gururumuza yediremeyip Okul Müdürünün izni ile Mudanya yolu ile Bursa'ya giderek Erkek Lisesi'nde misafir kaldık. Dumlupınar'a buradan da askeri bir araç bulamayan izciler, Gazi Paşa'nın Bursa'ya teşriflerini büyük fırsat olarak kabul edip kendilerini müsamerelerine davet ettiler. 09 Eylül 1924 akşamı Bursa Milli Sineması salonundaki müsamereye bütün maiyetiyle teşrif eden Gazi Mustafa Kemal, yapılan izci tablolarını, oynana zeybek oyunlarını ve Reşat Nuri Güntekin'in Ümidin Güneşi dramı ve aynı yazarın Gazeteci Düşmanı komedisini son derece beğenerek teşekkürlerini ifade etmiştir. Oymağın yöneticilerini Çekirge'deki evine davet ederek oymağa 100 lira hediye etmişlerdir. 10 Eylül 1924 günü Gazi Mustafa Kemal, oymağı temsil eden izcilerin başarılarının çok iyi, ancak okul zamanı geldiği için Dumlupınar'a gitmelerinin zorluğuna dikkat çekmiştir. Ertesi gün izciler Gemlik-Yalova-İzmit yolu ile İstanbul'a dönerek 100 lirayı oymağın kasasına koymuşlardır. Ankara Erkek Lisesine “Gazi Oymağı” Adını Vermesi 25 ekim 1926 tarihinde yeni kurulan Ankara erkek Lisesi izci oymağının Gazi Oymağı adını almasına izin verilmesi iletildiğinde Gazi Mustafa Kemal derhal izin vererek sonucu okul müdürlüğüne telefonla bildirmişlerdir. İznin verilesi üzerine 26 Ekim 1926 tarihinde okul müdürlüğünce Cumhurbaşkanlığına teşekkür mektubu göndererek O'nun ilkelerine bağlı, O'nun adını yaşatacak bu oymağın ilelebet faal olacağı sözü verilmiştir. 29 Ekim 1926 Cumhuriyet Bayramını kutlamak amacı ile bütün yurttan temsilen gelen çeşitli izci grupları ayrı ayrı, çok düzgün, şapkalarıyla Gazi'nin önünden geçmeye başladılar. İzciler geçerken gözleri yaşarıyordu. İzciler bu geçişleri ile Gazi Paşa Hazretlerinin takdirini kazandılar. 30 Haziran 1927 Ankara Erkek Lisesi ve Gazi Oymağı izcileri Reisicumhur Hazretleri'ni Gazi İstasyonu'nda karşıladılar. 01 Ekim 1929 Gazi hazretleri bugün saat 12.20'de trenle Ankara'ya döndüler. İstasyon dışında izcilerin çaldığı selam borusu, iki taraftan çınlayan alkışlar arasında kayboluyordu. Gazi, izcileri selamladıktan sonra otomobille Çankaya'ya döndü. 29 Ekim 1929 Bayram için yurdun birçok yerinden gelen izciler geçit törenine katıldılar. 29 Ekim 1930 İzciler, bu yıl daha başarılıydılar. Yurdun dört bir tarafından gelen yüzlerce vatan yavrusu, en önlerinde Türk Bayrakları olduğu halde Riyaseti cumhur Bandosu'nun çaldığı marşa uyarak geçtiler. İzcilerin çok düzenli, ahenkli yürüyüşü Büyük Reis'in önünden geçerken selam tavırları pek güzeldi. Afyon Lisesinde 03.03.1931 tarihinde Afyon'u ziyaret eden Gazi Paşa'nın programında lisenin ziyareti yoktu. Afyon Lisesi Müdürü Ahmet Sami (Onur) Bey ilginç bir tedbirle Gazi Hazretleri'nin programını değiştirdi. Gazi'nin geçeceği yolun iki yanına izciler dizerek yolların diğer kısımlarını kapattırdı. Yolun kapatıldığını gören polis, jandarma kuvvetleri yolu açmaya çalışırken Gazi, durumu anlayarak güvenlik görevlilerine engel oldu. İzcilerin açtığı yolu takiben liseye girerken izciye “Bu yol nereye gider?” diye sorunca izci “İrfan yuvasına Paşam.” cevabından Gazi çok memnun oldu. 29 Ekim 1932 Yurdun dört yanından gelen 1 500 genç izcinin Cumhur reisi tribünü önünden geçerken adımlarındaki sertlik, yüzlerindeki vakur ciddiyet göğüs kabartıyordu. İstanbul, Bursa ve İzmir izcileri daha fazla dikkat çektiler. İzcilere İltifatı Reisicumhur Hazretleri, izcilerin geçit töreninde gösterdikleri intizamdan dolayı Maarif Vekili Dr. Reşit Galip Bey'e memnuniyetlerini belirtti. O da Maarif Vekaleti Umumi Müfettişi Selim Sırrı Bey'le birlikte izcilerin başında bulunan Beden Eğitimi öğretmenlerini kabul ederek gazi Hazretlerinin bu memnuniyetini onlara bildirdi. 29 Ekim 1933 Gazi, askeri kıtaları, izcileri, öğrencileri teftiş ederek alkışlar arasında tribündeki yerini aldı. İstiklâl Marşı'ndan sonra ünlü 10. Yıl Söylevi başladı. 17 Haziran 1934 16.06.1934 Cumartesi günü Ankara'ya gelen İran Şehinşahı Rıza Pehlevi şerefine saat 16.00'da Ankara yarış sahasında askeri, kıtaların, izcilerin ve öğrencilerin katıldığı büyük bir geçit töreni yapıldı. Askeri kıtaların geçişinden sonra başta Ankara ve Gazi Liseleri ile İnönü, Porsuk, Erciyes, Konya Oymakları izcileri geçti. 29 Ekim 1936 Bu yıl Cumhuriyet Bayramı, Cumhuriyet'in 13. yıldönümü örneği görülmemiş bir kalabalığın coşkun gösterileri ile kutlandı. Sadece geçit töreninde 100 binden fazla kalabalığın bulunmuş olması, Ankara'daki kutlamanın büyüklüğü hakkında bir fikir verebilir 150'si kız olmak üzere 2 bin izci, birbirinden düzgün bir halde alkış toplayarak geçtiler.
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol